İklim değişimi azaltımı

iklim-değişikliği-azaltımı
Azaltım konusunda;
• Elektrik enerjisi üretiminde yenilenebilir enerji payının arttırılması,
• Enerji verimliliği
• Karbon yakalama ve depolama teknolojileri
• Ağaçlandırma ve doğal karbon yutakları
en önemli eylemler arasındadır.

Türkiye Kurulu Gücü 1990 yılında 16315,1 MW iken 2013 yılında 64007,5 MW olmuştur.

Biyoenerji, güneş enerjisi, jeotermal enerji, hidroelektrik, dalga enerjisi ve son yıllarda büyük bir ivme kazanan rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının teknolojilerinin geliştirilmesi ve kullanımlarının arttırılması, şimdiki ve gelecekteki enerji sistemlerine bu enerjilerin entegrasyonu, yenilenebilir enerjinin sürdürülebilir kalkınma çerçevesindeki rolünün öneminin artması azaltım potansiyelinin artmasını aynı zamanda azaltımdan kaynaklanan maliyetlerin düşmesini beraberinde getirecektir. Teknolojinin yanında azaltım konusundaki politikalar, finansman mekanizmaları ve uygulamalar da önemli rol oynamaktadır.

Enerji verimliliği göstergelerinden birisi olan enerji yoğunluğu, enerji tüketimi (tep, joule) ile finansal bir gösterge olan (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla(GSYİH) ve Katma Değer) arasındaki oran olarak tanımlanmaktadır. Enerji yoğunluğu; herhangi bir teknik veya fiziksel göstergenin herhangi bir faaliyeti açıklayamadığı durumlarda bir enerji verimliliği göstergesi olarak kullanılmaktadır.

Birincil enerji tüketiminin GSYİH’ya oranlanması sonucu hesaplanan yoğunluk birincil enerji yoğunluğu, nihai enerji tüketiminin GSYİH’ya oranlanması sonucu hesaplanan yoğunluk ise nihai enerji yoğunluğu olarak adlandırılmaktadır.

Ülkemizin 2000-2012 döneminde yıllık bazda birincil enerji yoğunluğu indeksi %0,9, nihai enerji yoğunluğu indeksi ise %1,0 oranında azalmıştır. Bir önceki yıla göre 2012 yılında birincil enerji yoğunluğu indeksinde %2,0 oranında yükselme, nihai enerji yoğunluğu indeksinde ise %0,6 oranında azalma görülmektedir. 2000 yılına göre bir karşılaştırma yapıldığında birincil enerji yoğunluğu indeksinde %12,7, nihai enerji yoğunluğu indeksinde ise %12,0 oranında iyileşme söz konusudur.

Grafik-1’ve Grafik-2’de yıllara göre birincil ve nihai enerji yoğunluğu indeksinin artış/azalış oranları görülmektedir. Söz konusu yoğunluklar hesaplanırken 1998 bazlı yeni GSYİH serisi kullanılmıştır.

Dünyada Azaltım Seçenekleri
Gerçekleşmesi beklenen emisyon azaltımının OECD ülkelerinde %42’si ve OECD dışı ülkelerde %54’ü enerji verimliliğinden gelecektir. OECD ülkelerinin yüzdesinin düşük olmasının en büyük sebebi gelişmekte olan ülkelerde enerjiye uygulanan sübvansiyonların enerji verimliliği tedbirlerinin alınmasını engellemesidir. (WEO, 2011)